Ülke şu anda ‘Milgram’ (https://tr.wikipedia.org/wiki/Milgram_deneyi) ve ‘Stanford hapishane’ (https://tr.wikipedia.org/wiki/Stanford_hapishane_deneyi) deneylerinin ikisinin birden icra edildiği koca bir tımarhane, sonucu da ortada dolanan koca bir ‘bando arabası etkisi’ (http://www.evrimagaci.org/makale/233).
İnsanların bir kısmının vicdanlarını nasıl kaybettiğine dair fazlaca kafa yormuyorum; muhtemelen kompleksleri, iki yüzlülükleri, bana dokunmayan bin yaşasıncılıkları, maddi-manevi çıkarcılıkları, vb. kökeninde evrensel ahlak eksikliği sebepli ademoğlu zaaflarıdır. Neyse geleyim insan evladında olması gereken bir diğer melekeye: Akıl – mantık.
Aynı coğrafyayı paylaştığımız topluluk ve bireylerin genel olarak medeniyetle özdeşleştirilebilecek olan bazı temel özelliklere sahip olmadıklarını düşünüyorum. Bu ilkesel vasıflardan öncelikle aklıma gelenler, birey olarak kendi aklı ile düşünebilmek, sorgulamak, analitik değerlendirme becerileri (parçaları bir araya getirirken sapla samanı karıştırmamak), sebeplerle sonuçları karıştırmamak gibi mantık çerçevesinde halledilebilecek kavramlar. Bunlar antik dönemden beri gündemde olan, bir kısmı o günden bu yana geçerliliğini koruyan düşünsel kazanımlar. Herhangi bir şekilde birbirini boğazlamadan bir arada yaşamayı (bir şekilde öğrenmiş), birbirine maddi-manevi eziyet etmeyen toplumların ekserinisi uyguladığı ilkeler.
Dikkat çekmeye çalıştığım husus (düşünsel) safsatalar (http://yalansavar.org/2014/08/26/safsatalar/). İçinde bulunduğumuz dönemde, an itibari ile en fazla miktarda ve sıklıkla düşülen yanlışlar ise “hatalı ikilem” (false dilemma / false dichotomy) ve “orta yol” (middle ground) safsataları (http://www.evrimagaci.org/makale/237).